Organik Resveratrol 250 ml
Binlerce yıldır aranan gençlik iksiri Resveratrol
- Resveratrol siyah üzümün kendisini koruma amaçlı, yaşamını devam ettirmek için ürettiği bir maddedir.
- Üzüm kabuğunda bulunan resveratrolün antioksidan özelliği E vitaminden 50 kat, C vitamininden 30 kat fazladır.
- Çok kuvvetli bir antioksidandır.
- Vücudun savunma mekanizmasını geliştirir.
- Resveratrol’ün, Antikanserojen, Antioksidan, Antiviral, Antimikrobiyal ve kolesterol düşürücü özellikleri bulunmaktadır.
- Antiaging etkilidir, yaşlanmayı geciktirici etkisi bulunmaktadır. Antioksidan aktivitesi sayesinde DNA hasarına engel olur.
- Resveratrol kalp hastalıkları, beyin ve damar hastalıkları, diyabet ve kanserle bağlantılı hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Kanser önleyici olarak literatürlere geçmiştir. Damar sertliğini önler.
- Kan yağlarını düşürücü etkiye sahiptir.
- Hemoglobin değerlerini yükseltir.
- Kemik iliğini koruyan ve çalıştıran ender maddelerden biridir.
- Akdeniz anemisi hastalığında şifa kaynağıdır.
- Alzheimer, bunama, inme gibi hastalıkların gelişiminin önlenmesinde restveratrolun etkisi ile ilgili klinik bulgular çok fazladır.
Siyah Kokulu Üzümün, aynı zamanda antioksidan özelliği ile beyin hücrelerini koruduğu bilimsel olarak Çapa Tıp Fakültesi Sinir bilim, bölümünde yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
"Gençlik Verip, Ömür Uzatır" Dr. Mehmet Öz
Kullanımı
Yemeklerden önce, Yetişkinler için 2 yemek kaşığı, Çocuklar için 2 tatlı kaşığı tavsiye edilir
Not: Kullanırken ilk açtıktan sonraki kullanımlar için buzdolabında muhafaza ediniz.
Organiktir, hiçbir katkı maddesi içermez.
Prof. Dr. Erkan Topuz' un ÖNEMLİ AÇIKLAMALARI İstanbul Üni. Onkoloji Enstitüsü Direktörü
Cilt kanserinde petrolden elde edilen kozmetiklerin büyük risk grubunda yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Erkan Topuz Çevresel faktörlerin yanı sıra, evlerde kullandığımız deterjanların ve kozmetik ürünlerin de kansere davetiye çıkardığına işaret eden Topuz, şunları söyledi: "Bulaşık ve çamaşır makinelerinde kullandığımız deterjanlar kanserojen maddeler ihtiva ediyor. Erkekler günde 20, kadınlar ise günde ortalama 30 çeşit kozmetik ürün kullanıyor. Bütün bunların içinde ‘parafen’ adlı madde var. Bu madde kozmetik ürünlerin bozulmasına mani oluyor. Şampuanlar, pudralar, kremler, rujlar, vücut nemlendiricileri, bazı sabunlar… Hepsinde parafen var ve hepsi kanserojen. İçeriklerinde pek çok toksik madde var."
Organik Temizlik Ürünleri Kullandığınızda
Kullandığınız temizlik ürünleri cildiniz tarafından emilerek dolaşım sisteminize karışır. Organik temizlik ürünleri size zarar vermez.
Kimyasal katkılı veya alüminyum bazlı ürünler yerine, mineralli temizlik malzemeleri konsantre yapılarından dolayı daha az kullanılır ve daha uzun ömürlüdür.
Alerjik bünyeniz varsa, organik temizlik ürünleri içeriklerinden ötürü cilde alerji verme ihtimali yok denecek kadar azdır.
KİMYASALLARIN ZARARLARI
Organik olmayan bulaşık ve çamaşır deterjanları, şampuanlar, yağ çözücü, leke giderici, gibi temizlik ürünleri mikropları nasıl anında eritip yok ediyorsa, akciğer ve beyin hücrelerini de aynı şekilde doğrudan etkilemektedirler. Solunum yoluyla vücuda karışan bu temizlik ürünleri beyin damarlarını, akciğerlerdeki bronşları eritip yıpratır, kana karışır. Kan dolaşımı bozuklukları, MS, alzheimer gibi ağır beyin hastalıklarına, akciğer, karaciğer, böbrek hastalıklarına ve ayrıca kısırlığa yol açarlar. Bu petrokimyasalların belirlenmiş ve belirlenmemiş onlarca zararları vardır.
Kimyasal katkılarla üretilen kozmetik ürünlerini kullanan kadınlar yılda ortalama vücuduna 2 kg kimyasal almış oluyor.
Prof. Dr. Erkan Topuz; "Hakiki organik gıda eğer dünyada yetiştirilirse, dünyayı şimdiki durumdan en az en az 20-25 kat fazla kalori kurtarıyor. Dünya organiğe dönerse, dünya hiçbir anlamda zarar etmemiş oluyor. Bu sonradan uydurmalar, mantar ilaçları, hormonlar vs. doğrudan doğruya bizi yok etmeye hazırlanmış en büyük düşmanlarımız" dedi.
Prof. Dr. OSMAN MÜFTÜOĞLU' nun Açıklamaları
"Bitki, bedenindeki antioksidan yapılar sayesinde tırtıllardan, böceklerden, sineklerden, mantarlar ve kanser yapıcı etkilerden korunmayı becerebiliyor. Araştırmalar da organik yetiştirilen besinlerde daha fazla vitamin, özellikle C vitamini, mineral, folifenoller bulunduğunu gösteriyor. Organik besinlerde en azından antibiotik, hormon, böcek ilacı gibi bedenimize zarar verebilecek katkılar yok. Bana sorarsanız, hayatımızın her yanı, her yönü ve herşeyini olabildiğince organikleştirmemiz lazım."
Günlük hayatta kullanılan her türlü temizlik ürünlerinin artıkları toprağımıza, suyumuza karışıyor, içme sularımız kirleniyor, doğal kaynak sularımız kirleniyor, kimyasallarla üretilmiş temizlik malzemeleri kullanarak, tarımda kimyasal gübreler ve ilaçlar kullanarak doğal içme sularımızın yapısı bozuluyor ve hastalıklara sebep olabiliyor. Kullandığımız ürünlerin kimyasal atıkları deniz suyuna karıştığında denizdeki canlıların ölümüne sebep olmakta, toprağa karıştığında ise bitkilerin ve toprakta yaşayan canlı varlıkların zarar görmelerine sebep olmakta, böylece ekolojik sisteme de zarar vermektedir.
www.ralila.com Güzel ülkemizin en temiz, en saf hali ile üretilmiş temiz gıdanın peşine düşerek, sağlıklı, özgür bedenler ve özgür bir ruh için organik ve şifalı ürünleri sizlere sunmayı hedeflemektedir. Ürünlerimizin hepsi sıkı denetlenen organik sertifikalıdır. Kimyasal tarım ilacı, kimyasal gübre kullanılmayan, periodik olarak denetlenen organik tohumlarla üretilen gerçek şifalı ürünlerimizin tadını çıkarın.
Çünkü SAĞLIK ORGANİKLE KAZANILIR. Çünkü organik besinler, organik olan bedenimizi yeniden yapılandırır, kimyasal katkılı faydasız besinlerle kirlenen hastalanan bedenimize yeniden sağlık kazandırır.
ORGANİK BESLENMEK BEDENE VE RUHA VERİLEN ÖZGÜRLÜKTÜR !